Ağustos 2016’da, oldukça hayal kırıklığı yaratan bir şekilde, bir oyundan ziyade bir beta gibi çıkış yapan No Man’s Sky, “Versiyon 2.0” güncellemesi olan Beyond ile yenilendi. Peki birçok mekaniğin düzenlendiği ve sayısız yaşam kalitesi geliştirmeleri içeren yeni update’ten sonra, artık nihayet No Man’s Sky: Beyond oynanılası, paranıza değer bir oyun mu?

Her ne kadar ilk çıkışında bile bu oyunu seven biri olarak benim için bunu söylemek biraz acı verici olsa da, No Man’s Sky, yakın dönem oyun tarihinin en büyük çöküntülerinden biri olarak görülmekte. Muhtemelen Sony Computer Entertainment’ın da yapımcı indie firma Hello Games üzerindeki baskısının sonucu olarak, öncesinde defalarca ertelenen oyun, 2016’nın Ağustos ayında piyasaya sürüldü. Ama Hello Games’in de sonrasında defalarca ifade ettiği üzere bu piyasaya sürülen oyun, yapımcıların hayalindekinin çeyreği dahi değildi. Bambaşka planlar ve umutlarla, daha önce hiç yapılmamış boyutta bir açık dünya oyunu geliştirmek istemişler, ancak prosedürel jenerasyon ile sadece kahverengi “kaka gezegenleriyle” dolu bir evren ortaya çıkaran bir oyun elde etmişlerdi.

Bunun akabinde uzun zaman boyu sessizliklerini koruyan, ve haliyle oyuncu grupları tarafından “Bunlar da parayı alıp kaçtılar.” şeklinde ayıplanan Hello Games, ardından No Man’s Sky’a büyük güncellemeler yayınlamaya başladı. Her yeni güncelleme de Steam’de satış ve oynayan oyuncu sayısında artışı beraberinde getirdi. Her yeni güncelleme, No Man’s Sky’ı, Hello Games’in ilk vizyonladığı hale biraz daha yaklaştırıyor, oyuna büyük yenilikler (örneğin base yaratma ve yine prosedürel yaratılan görevler vb.) getiriyordu. Ben de, ilk çıkışında bile manyak gibi oynadığım ve kaka gezegenlerinde bol bol dolaştığım bu oyuna her seferinde geri dönüyor ve her seferinde biraz daha beğeniyor; her seferinde Hello Games’e olan saygımı biraz daha yükseltiyordum.

Peki, işte bu güncellemelerin yedinci ve en yenisi olan, geçtiğimiz hafta oyunculara sunulan Beyond bize ne getirdi? Artık No Man’s Sky, verdiğiniz paraya değecek bir oyun mu?

no man's sky: beyond, uzay
“Atın beni uzaylara.” -Kayahan (muhtemelen) | No Man’s Sky: Beyond

Anomaly’de bir gün

Önce büyük yeniliklerden biraz bahsedelim. Bir önceki update’te 4 oyuncuya kadar olan multiplayer, konsolda 8, PC’deyse 32 kişiye arttırılmış durumda. E tabi uçsuz bucaksız bir evrende bu kadar oyuncunun bir araya gelmesi, normal şartlar altında imkansız olduğundan, buna da oyuna daha önce yerleştirilen Space Anomaly isimli uzay istasyonunu bir “multiplayer hub”a dönüştürerek çare bulmuşlar. Artık, daha önce Anomaly’e girdiyseniz, evrenin istediğiniz yerinde onu çağırabiliyorsunuz, tıpkı freighter’larınıza yapabildiğiniz gibi.

Ve Anomaly, No Man’s Sky’ın ilk çıkışından bu yana bana belki de ilk defa o bilim-kurgunun hayattan daha büyük hissiyatını yaşattı. İçeri girdiğinizde sizi anında halihazırda olan bir multiplayer odasına giriş yapıyor ve buradaki insanları, onların gemilerini görebilmeye başlıyorsunuz. Ha bu insanlar çok iyi niyetli mi? Tahmin edeceğiniz üzere hayır. Bunun bir bug olduğuna neredeyse eminim, ama bir keresinde ben kendi başıma Anomaly’nin odalarında dolanırken bir anda canımın gitmeye başladığını gördüm. “Neler oluy-” diye etrafıma bakıyordum ki, bir başka dostane Traveller’ın arkamdan bana doğru yumruk sallayarak deparladığını görmemle ölmem bir oldu. Anomaly’de PvP’nin açık olduğunu bilmiyordum. Ama sonuçta evren büyük. Her Traveller arkadaş canlısı olacak diye bir kaide yok.

No Man's Sky: Beyond, space anomaly
Space Anomaly’de bu kadar insanı ve gemilerini yan yana görmek, eski NMS oyuncularının yanaklarında bir adet gözyaşı oluşturacaktır. | No Man’s Sky: Beyond

No Man’s Sky: Beyond, aynı zamanda büyük çaplı multiplayer görevleri de arkadaşlarınızla yapmanıza olanak sağlıyor. Yine Anomaly’de bulunan robotumsu (?) The Nexus’a arkadaşlarınızla gidip bir görev seçmenizin akabinde, artık uzay istasyonundan çıkıp göreve hep birlikte atılmaya hazırsınız. Burada hoş bir başka dokunuş da, verilen görevlerin tamamen başka yıldız sistemlerinde olması; dolayısıyla yepyeni yerleri keşfederken bir yandan da oldukça iyi ödülleri olan görevleri yapabiliyorsunuz. Yalnız bunun şöyle ufacık minicik bir sonucu var: Görevleri aldığınız yıldız sistemleri, normalde oyunun daha ileri aşamalarında ulaşabileceğiniz sistemler (örneğin kızıl, yeşil veya mor) olabiliyor; haliyle bu sistemlerde çok daha büyük ganimetler bulabilirsiniz. Bu sayede No Man’s Sky: Beyond’u deneyimlemek için yeni başladığım ve sadece 6-7 saat oynadığım oyunda, Storm Crystal’lar, Ancient Bone’lar satarak parayı bir anda kırıverdim. Ha pişman mıyım? Asla. Yine olsa yine yaparım.

VR ile geminizi indirememe keyfi

No Man’s Sky: Beyond’un bir diğer büyük getirisi de artık bütün oyunu VR aksamımızla oynayabilmemiz. Benim denediğim platform olan Vive, çok umut verici olmakla beraber biraz da mide bulantısı vericiydi. Bunun sebebi, çok güçlü bir bilgisayar olmadığı takdirde VR’da yüksek fps almanızın zorluğu. Tabi ki bütün grafikleri aşağı çekerek oyunu bulantı vermeyecek bir noktaya getirebiliyorsunuz, ancak o zaman da görüntüler patatesten halliceye döndüğü için tadını pek alabildiğiniz söylenemez. Bu nedenle, en azından şu an itibariyle, VR’ı kesinlikle tavsiye etmiyorum. Çok ciddi optimizasyonlar gerektirdiği kesin..

No Man's Sky: Beyond, derinlik
Prosedürel jenerasyonda fazla bir yeniliğe gidilmediği söylense de, bu gibi manzaraları daha önce görmemiştim gibi hissediyorum. Derinlik hissi artmış gibi. | No Man’s Sky: Beyond

Ancak teknik problemleri bir kenara koyacak olursak, bu oyun VR’da akıl dışı bir deneyim olma potansiyeline sahip. Geminize binip kontrolleri iki elinizle kavradığınız ve uzaya yardırdığınız anda çenelerin bir karış düşmesi akabinde etrafınıza bakmaktan kendinizi alamıyorsunuz. Bu sonsuz evrenin istediğiniz yerine gitmeniz, yer yer kızıl kumlar, yer yerse mavi çimler üzerinde yürüyebilmeniz, kelimelere sığacak bir tecrübe kesinlikle değil. Bunu bizzat denemeden, sadece yazdıklarımı okuyarak değerlendirmemeniz gerek. O yüzden Vive’ı, veya PS VR’ı olan bir arkadaşınız varsa koşa koşa onlara gidin ve No Man’s Sky: Beyond oynamadan evlerini terk etmeyeceğinizi söyleyin. Rest çekin. Onları rehin alın.

Ya da, düşündüm de, henüz bunları yapmayın. Mide bulantısına okeyseniz, orası ayrı.

Yaşam kalitesini yükselteyim derken yeni oyun yapmak

No Man’s Sky: Beyond beraberinde o kadar çok “quality of life” güncellemesi getirdi ki, nereden başlasam bilemiyorum. Inventory’nizdeki her slot, daha önce aynı maddenin sadece 250 adedini taşıyabilirken şimdi bu sayı 10.000’e çıkmış durumda. Bu da, daha önce NMS oynarken hissettiğim “ya Dihydrogen de çıktı karşıma ama şimdi bunu kazarsam ağzına kadar dolacağım, kim uğraşacak” anlarına deva oldu. Artık temel ihtiyaçlarınız olan Oxygen, Sodium, Dihydrogen, Copper gibi elementleri her gördüğünüz yerde kazabilirsiniz ve inventory’niz hepsini rahatlıkla kapsayabilir.

Daha önceki güncellemelerden birinde getirilen yeni teknolojileri/modları karakterinize veya geminize monte ederken yanda çıkan görevler de artık çok daha temiz ve sizi daha iyi yönlendiriyorlar. Örneğin teknoloji Sodium Diode gerektiriyor. Bu, oyun başında bildiğiniz recipe’lerden biri değil. Eğer karakteriniz bu recipe’yi hala öğrenmemişse, oyun bunu biliyor ve sizi recipe’yi öğreneceğiniz, her gezegende, çeşitli yerlerde konuşlanmış olan Manufacturing Facility’lere yönlendiriyor. Bu Facility’leri de artık farklı bir yolla tespit edebiliyorsunuz, dolayısıyla geminizle gezegen semalarında yardırırken sürekli etrafı scan etmenize gerek kalmıyor.

Facility demişken, eskiden tamamen rastgele bir şekilde size recipe’ler sunan bu facility’ler, artık görevlerini yerine getirdiğinizde önünüze bir “teknoloji ağacı” getiriyorlar; bu ağaçtan istediğiniz iki recipe’yi kendiniz seçiyorsunuz. Ki bence sadece bu bile No Man’s Sky’ın yaşam kalitesini yaklaşık üç katına çıkarmış. Eskiden, binbir zorlukla bulduğunuz Facility’ler zaten bildiğiniz recipe’ler verebiliyorlardı, bu da ekran başındaki oyuncuyu kafasını bilimum sert düzleme tekrar tekrar vurmaya itebiliyordu. Artık istediğiniz recipe’lere ulaşmak çok kolay, ve bu sadece kurmaya çalıştığınız teknolojiler için değil, aynı zamanda parayı kırma yollarını da kısaltmış oluyor. Eğer hangi malzemenin daha çok para getirdiğini biliyorsanız, direk onu üretmek için gerekli recipe’lere yönlenebiliyorsunuz.

Aynı tarz tech tree’ler oyundaki base parçaları için de oluşturulmuş. Artık oyuna sadece tahtadan birkaç base komponentini bilerek başlıyorsunuz ve bütün diğer parçaları, dekorasyonları, makineleri teker teker açmanız gerek. Buradaki ilerlemeyi de gezegenlerde gömülü olan Technology Module’ları ile düzenlemişler.

Base demişken, bir başka yenilik de artık base’inizde elektrik gerektiren her şeyin…ee…elektriğe ihtiyaç duyması. Yani öyle kendi kendine güç veren base’ler artık geçmişte kaldı. Her base bir elektrik kaynağına ihtiyaç duyuyor ve bu kaynağın da elektrik aksama bağlı olması gerekiyor. Bu noktada şunu söylemek lazım ki elektrik kabloları ne sizin yerleştirdiğiniz yapıları ne de yer şekillerini umursuyor, LAP diye A noktasından B noktasına düz bir çizgi olarak beliriyorlar. Bu biraz OCD’li arkadaşları rahatsız edecek ve biraz da dördüncü duvarı kırarak üzüntü yaratacaktır diye tahmin ediyorum. Hatta tahmin etmiyorum, kendimden biliyorum. Niye yalan söylüyorsam..

No Man's Sky: Beyond, manzara
Hmm…sanırım bunun olmaması gerekiyordu. | No Man’s Sky: Beyond

S(o[n s½ö£z [Bug’lı]

Zaten No Man’s Sky: Beyond o kadar büyük yeniliklerle geldi ki, bunun olmamasını beklemek Pollyanna seviyesi iyimserlik gerektirirdi. Bu incelemenin yazıldığı sırada oyunda çok büyük bug’lar hala var. Her ne kadar Hello Games üst üste hotfix’lerle ellerinden geldiğince bug’ları kontrol altında tutmaya çalışsalar da, No Man’s Sky subreddit‘ine şöyle bir bakınca bile insanı bugünlerde NMS geliştiricisi olmadığına şükrettiriyor. Anladığım kadarıyla konsol versiyonlarını biraz daha etkileyen bu bug’lar, şu veya bu şekilde elbette çözülecek, ancak tabi ki aylardır bu update’i oynamayı iple çeken birçok oyuncuyu hayal kırıklığına uğratmış olduğu da bir gerçek. Benim yaşadığım bazı bug’lar: Gemimle gezegen semasında seyrederken bir cihazı aktifleştirmem ve ardından kamera tekrar gemiye döndüğünde geminin artık gökyüzü yerine bir mağaranın dibinde olduğunu görmem. Veya “Burada Copper var!” diye bas bas bağıran scanner’ıma inat, o noktaya gittiğimde Copper falan bulamamam. Space Anomaly’e girişlerimde defalarca oyunumun kilitlenmesi; sonrasında multiplayer’ı kapatarak aynı yere girdiğimde bu sorunun çözülmesi… Kısacası No Man’s Sky: Beyond, hala ciddi problemlere sahip, ama Hello Games geride bıraktığımız üç yıl boyunca, bu oyunu düzeltmesi konusunda yeterince güven verecek kadar kendilerini kanıtladılar diye düşünüyorum.

Gelelim son söze. No Man’s Sky: Beyond artık iyi bir oyun mu? Bu soruyu benden daha objektif bir şekilde cevaplayacak birileri mutlaka vardır; zira daha önce belirttiğim gibi, bu oyun ilk çıktığında da uzun süre oynamış ve bundan keyif almış biriyim. Benim için Beyond update’inde gelen yenilikler ve geliştirmeler, oyun kalitemi kat kat yukarı taşıdı, ve update düştüğünden bu yana NMS oynamama yol açtı. Ama yine altını çize çize söylemek lazım ki, No Man’s Sky herkese hitap eden bir oyun değil. Eğer hızlı, hareketli oyunları seviyorsanız, bir oyun oynarken durup “ulan ne manzara be” diye etrafınıza bakmıyorsanız, bu oyun hala size göre değil, ve muhtemelen hiçbir zaman da olmayacak.

Ama yok eğer siz de o No Man’s Sky biraz daha gelişsin diye beklemiş ve bu 16 kentilyon yıldız sistemli evrene adım atmamışsanız, bence o gün bugündür.

Yıldızlarda görüşmek üzere.

CDPR ve Dark Souls fanboy'u. Biraz hırslı. 3 yaşında MS-DOS'tan DOOM açıp oynayan; o zamandan bu yana da eline ne geçse oynamış. Adventure türü oyunların neden öldüğünü anlayabilmiş değil. Oysa Myst, Grim Fandango, Monkey Island falan ne güzel oyunlardı... Neden doktora yapmaya çalıştığını bilmiyor.